T24 Haber Merkezi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, 6 Şubat depremlerinin ikinci yılında yıkılan hastaneleri hatırlatarak; “Yıkılan AKP’nin sağlık sistemidir” ifadelerini kullandı.
Şahbaz’ın 6 Şubat depremlerinin ikinci yılı için yaptığı açıklama şöyle:
“Öncelikle Güneydoğu illerimizde meydana gelen büyük depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, tüm bölge halkımıza da bir kez daha başsağlığı diliyor, geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.
6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden tam iki yıl geçti ama yüzbinlerce vatandaşımız konteyner kentlerde, 21 metrekarelik konteynerlerde barınmaya, konteynerde hizmet veren sağlık merkezlerinde yağmurun çamurun altında sağlık hizmeti almak için beklemeye, başka illere gitmek zorunda kalmaya devam etmektedir.
Depremden en çok etkilenen illerimizde özellikle Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya illerimizde hastaneler, Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve diğer sağlık kuruluşları hâlâ yetersizdir ve konteynerde hizmet vermeye devam etmektedir. Sağlık çalışanlarının hayatını kaybetmesi, ekonomik ve barınma zorlukları nedeniyle göç etmesi ile birlikte bölgedeki sağlık hizmetleri ciddi şekilde aksamaktadır. Vatandaşlarımız hala sağlıklı barınma, temiz içme suyu ve temel sağlık hizmetlerine erişmekte güçlük çekmektedir. Hava kirliliği ve asbest gibi sağlığı tehdit eden durumlar devam etmektedir. İki koca yılın ardından halkımızı konteyner kentlere, konteyner ASM’lere mahkum eden iktidara bir kez daha çağrıda bulunuyoruz ,deprem bölgesinde yaşam ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için kalıcı adımlar atılmalıdır!
Sağlık Personeli Kaybı ve Göçü
Depremde 56 Hekim, 58 hemşire, 26 veteriner hekim olmakla birlikte toplamda 448 sağlık emekçimiz hayatını kaybetmiştir. Barınma, eğitim, çalışma ve yaşam koşullarından dolayı pek çok sağlık çalışanı, tayin, istifa veya emeklilik yoluyla bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Mecburi hizmetle atanan hekimler ise süreleri dolunca tekrar ayrıldığından kalıcı personel eksikliği devam etmektedir.
Konteyner/Prefabrik Sağlık Birimleri
Bölgede hâlâ konteynerde hizmet veren çok sayıda ASM ve sağlık birimi vardır. Bu durum, aşılama, soğuk zincir, hasta bekleme alanları, hijyen ve barınma açısından büyük sorunlara yol açmaktadır. Sağlık çalışanlarının motivasyonu da olumsuz etkilenmektedir.
Personel Dağılım Cetveli (PDC) ve Ücret Sorunları
Depremden sonra güncellenmeyen Personel Dağılım Cetveli (PDC) hâlâ “deprem öncesi” kriterlere göre işlemektedir. 4924 sayılı sözleşmeli personel ile kadrolu (657) personel arasında 40-50 bin TL’yi bulan maaş farkları, çalışma barışını ve motivasyonu bozmakta; deprem tazminatı uygulamasında da belirsizlik ve adaletsizlik söz konusudur.
Öğretim Üyesi ve Eğitim Sorunları
Çok sayıda öğretim üyesi depremler sonrasında bölgeden ayrılmıştır. Tıp fakültelerinde plastik cerrahi, göğüs cerrahisi gibi branşlarda akademik kadro kalmamış, ek ders ücretlerinin ödenmemesi de bu göçü hızlandırmaktadır. Bu durum, ileri uzmanlık gerektiren sağlık hizmetleri, tıp eğitimi ve uzman yetiştirme sürecini ciddi ölçüde aksatmaktadır.
Barınma, Hijyen ve Temiz Su Erişimi
Yüz binlerce insanımız hâlâ konteyner kentlerde yaşamaktadır. Temiz su sıkıntısı, ortak tuvalet ve duş alanlarındaki yetersiz hijyen koşulları, uyuz, deri hastalıkları ve salgın risklerini artırmaktadır. Mültecilerin yaşadığı kamplardaki ayrımcı uygulamalar ve kötü fiziksel koşullar da devam etmektedir.
Yeni Yapılaşma ve Çevre Sorunları
Yerinde kentsel dönüşüm uygulamalarında zemin etütleri yapılmamakta, eski etütler üzerinden, eski standartlara göre çok katlı imar uygulamaları gerçekleşmektedir.
Hava kirliliği ve enkaz kaldırma sırasında tozlanmayla etrafa yayılan asbest gibi toksik maddeler halk sağlığı açısından büyük risk oluşturmaktadır.
Bebek ve Çocuk Ölümleri ile İş Kazaları
Bölgede bebek ölüm hızları Türkiye ortalamasının 2 katının üzerine çıkmıştır. Ülke ortalaması binde 10 iken, Hatay’da binde 20,3, Adıyaman’da binde 23 olduğu görülmektedir. Aynı şekilde, iş kazaları, intihar vakaları ve adli vakalara bağlı ölümler de ciddi oranda artmış durumdadır. Beslenme ile ilgili yapılan çalışmada çocukların beslenemediği, bodurluk oranının yüksek olduğu görülmektedir.
Psikososyal Destek ve Rehabilitasyon İhtiyacı
Organ kaybı ve yaralanmalar ve travma sonrası stres. bozukluğu nedeniyle fiziksel, ruhsal ve sosyal rehabilitasyon hizmetine ihtiyaç duyan nüfus çok yüksektir. Özellikle deprem sonrası engelli kalan bireyler ile psikolojik travma yaşayan vatandaşlar için multidisipliner rehabilitasyon merkezleri acil bir gereksinimdir.
6 Şubat’ın Resmî Tatil İlan Edilmesi Önerisi
Deprem illerinde veya genelde 6 Şubat’ın resmî tatil ilan edilerek anma etkinlikleri ve mezar ziyaretleri yapılması; halkın psikolojik sürecine destek olacağı ve toplumsal dayanışmayı güçlendireceği için bir ihtiyaçtır.
İller Bazında Öne Çıkan Tespitler
ADIYAMAN
Depremde en büyük yıkımı yaşayan illerin başında gelen Adıyaman İlinde 16 hekim ve 120’den fazla sağlık çalışanı hayatını kaybetmiştir. Yıkılan Aile Sağlığı Merkezlerinden 25 Aile Hekimliği birimi halen konteynerde hizmet veriyor. Depremin üzerinden iki yıl geçmesine ve söz verilmesine rağmen henüz Sağlık Bakanlığı tarafından inşa edilmiş ASM bulunmamaktadır. Tek hastanede devlet hastanesi ve Üniversite afiliye olarak tedavi hizmetleri devam ediyor. Yıkılan Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ek bina olarak yeni açılmasına rağmen hizmet Adıyaman için yeterli olmamaktadır.
Depremde 13 eczane enkaz altında kaldı, 21 eczane de ağır hasarlı haldeydi. Şu anda 10 eczane konteynerde hizmet vermeye devam etmektedir. Beslenme ile ilgili yine yakın zamanda Adıyaman Tabip Odasının gerçekleştirdiği bir çalışmada çocukların beslenemediği ve bodurluk oranının diğer illerden daha yüksek ve %14 gibi bir oranda olduğu tespit edilmiştir. Konteyner kentlerde yaşamak zorunda kalan travma yaşamış vatandaşlarımızda İntihar vakalarında artış söz konusudur.
HATAY
Depremde Hatay ilimiz Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, İskenderun ilçelerinde büyük yıkım ve can kaybı ile en fazla kaybın yaşandığı ilimiz olmuştur. 63 hekim, 600’den fazla sağlık emekçisinin hayatını kaybettiği, 5 hekimin bulunamadığı ifade edilmektedir. Hatay ilinde halen 230.000 vatandaşımız 21metre karelik konteynerlerden oluşan konteyner kentlerde yaşam savaşı vermektedir. DSÖ’nün dört katı hava kirliliği oranı, asbest riski, iş ve trafik kazaları yaşamı tehdit etmektedir. beslenme, temiz suya erişimde yetersizlik, psikolojik sorunlar üst düzeydedir. Sağlık göstergesi olarak Bebek Ölüm Hızı 20.3 ileTürkiye ortalamasının iki katından fazladır.Yıkılan 56 Aile Sağlığı Merkezi(ASM) yerine yalnızca 1 ASM yapılabilmiş; hâlen 70 ASM konteynerde hizmet vermektedir. 50 Aile Hekimi, 75 Sağlık çalışanı kadrosu boş ve 70 bine yakın kişinin aile hekimi kaydı yoktur.
Kamu-özel toplam 12 hastane yıkılarak ve ağır hasarla işlevsiz hale gelmiştir. Hatay Eğitim Araştırma Hastanesi 1100 yataklı iken 500 yatakla hizmet vermektedir.Defne Devlet Hastanesi açılmış ama eksiklerle çalışmaktadır. Basamak olarak Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesinde öğretim üyesi sayısında büyük azalma ile birlikte Anabilim Dalları büyük çoğunlukla tek öğretim üyesi ile hizmet vermektedir. Plastik cerrahi ve göğüs cerrahisi gibi bazı anabilim dalları tamamen kapalıdır. Tadilata alınan hastanede Yenidoğan Yoğun Bakım yoktur ve yetişkin Yoğun Bakımı 6 yatakla hizmet vermektedir. Komplike ameliyatlarda yetersizlikler devam etmektedir. Onkoloji hastalarımızın bütünlükçü bir tedavi ve takip alma şansları olmamaktadır.
Hatay PDC cetvelinde halen 2. Bölge olarak kaldığı ve kadro sayıları düşürüldüğü için kağıt üzerinde kadroları dolu gözükmektedir. Hiç bir pozitif ayrımcılık yapılmadığı için de sağlık çalışanları tarafından tercih edilmemektedir. Çok sayıda eczane konteynerde hizmet vermeye devam etmektedir.
KAHRAMANMARAŞ
En büyük yıkımı yaşayan illerden olan Kahramanmaraş’ta kentin alt yapısı çökmüş ve temiz içme suyu, asbest, barınma ve rehabilitasyon sorunları yaşanmaktadır. Birinci basamakta 408 Aile Hekimliği Birimden 34’ü boş; 22 ASM halen konteynerde hizmet veriyor. Soğuk hava koşullarında halkımız açıkta beklemek zorunda kalmaktadır. Deprem öncesi de yatak açığı bulunan Maraş’ta en büyük hastane binası ve 2 özel hastane kullanılamaz durumdadır. İki yılın sonunda henüz ek yatak kapasitesi sağlayan kalıcı bir yeni hastane bulunmamaktadır. Bin yataklı planlanan büyük hastane projesinin akıbeti belirsizdir. Hem fiziksel hem de psikiyatrik rehabilitasyon ihtiyacının çok arttığı bir ortamda, multidisipliner yaklaşımla rehabilitasyon hastanesi gereklidir.
GAZİANTEP
Gaziantep’te depremden Nurdağı ve İslahiye ilçeleri yoğun etkilenmiş, bu ilçelerde halkın büyük çoğunluğu halen konteyner kentte ikamet etmektedir. 4 ASM, 7 eczane konteynerde hizmet vermekte, Nurdağı’nda yeni yapılan 70 yataklı yeni hastanede ameliyat, yoğun bakım hizmetleri verilememektedir. Gaziantep Merkez’de yıkılan eski Ersin Arslan Devlet Hastanesi yerine yenisi yapılmamıştır. Şehir Hastanesi nedeniyle bu hastanenin kapatılacağı endişesi mevcuttur.
MALATYA
Deprem öncesi 812.000 olan nüfus, 772.984’e düşmüştür. Yaklaşık 55.000 kişi hâlen konteyner kentlerde yaşamaktadır. 289 Aile Hekimliği biriminin 47’si boş, 138’inde aile sağlığı elemanı yoktur. 11 ASMkonteynerde hizmet vermektedir. İkizce, Gelinciktepe gibi yeni konut alanlarına yeterli ASM planlaması yapılmamıştır. Deprem sırasında 30 eczane yıkılmış veya ağır hasarlı binalardan taşınarak pek çok eczane konteynerde hizmet vermektedir.
Çözüm önerileri
Deprem değil, ranta teslim edilmiş kentler ve çürük binalar öldürür. Bunun için deprem bölgesinde şehirler yeniden planlanmalı, depreme dirençli kentler ve depreme dirençli sağlık sistemi, sağlık merkezleri ve hastaneler inşa edilmelidir. Kamucu bir sağlık sistemi ile deprem bölgesinde yaralar bir an önce çözülmelidir. Afet durumlarında sağlık hizmetlerinin nasıl sunulacağı, gönüllü/uzman personelin nasıl görevlendirileceği, ek ödemeler, izinler, çalışma saatleri vb. konuların net tanımlandığı özel bir “Afet Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği” çıkarılmalıdır.4924 ve 657 sayılı kanun kapsamındaki personel arasındaki ücret dengesizliği giderilmeli; deprem bölgelerinde çalışan tüm sağlık personeline ilave tazminat veya pozitif ayrımcılık uygulanmalıdır. Kalıcı ve yeterli yatak kapasitesine sahip hastanelerin (özellikle ikinci ve üçüncü basamak) inşasına hız verilmelidir. Prefabrik/konteyner yerine prefabrik dahi olsa daha kapsamlı ve güvenli ASM’ler kamu tarafından bir an önce inşa edilip donatılarak devreye sokulmalıdır. Uzun vadede ise kalıcı ASM binaları yapılmalıdır.
Depremle oluşan engellilik ve ağır travmalar için multidisipliner rehabilitasyon hastaneleri/merkezleri planlanmalı; fizyoterapist, psikiyatrist, psikolog vb. uzmanların görev alacağı bir sistem kurulmalıdır. Yenidoğan yoğun bakım üniteleri, pediatrik yan dalları hızla oluşturulması; başta Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş olmak üzere kritik illerde çocuk sağlığına özel destek paketleri devreye sokulmalıdır. Konteyner/çadır kentlerde aşılama ve beslenme izlenmesi arttırılmalıdır. Soğuk zincir için kesintisiz enerji sağlanması zorunludur. Sağlık çalışanlarının bölgeyi tercih etmesi için ücretsiz veya uygun maliyetli konut sağlanmalıdır.
Konteynerde kalan halka kalıcı konut tesliminin hızlandırılması, hijyen koşullarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Kalıcı konutlar, yaşam alanları planlanırken sağlık ve sosyal donatıların yapılması elzemdir. Psikososyal destek, intihar vakaları ve travma sonrası stres bozukluğunu önleme çalışmaları yaygınlaştırılmalıdır. Hasar tespiti, enkaz kaldırma, asbest denetimi gibi konularda bağımsız uzmanlardan oluşan komisyonlar kurulmalı, yerel yönetimler ve STK’lar da sürece dahil edilmelidir. Yerinde dönüşümde zemin etütleri, imar planları ve proje onayları sıkı denetime tabi tutulmalıdır. Deprem illerinde 6 Şubat’ın resmî tatil ya da idari izin günü olması, kayıpların anılması ve dayanışma açısından önemlidir.”
Yakın bir gelecekte organları yazıcılarda ‘basabileceğiz’ – Doku mühendisi Ece Öztürk anlatıyor |
Günün öne çıkan haberleri TIKLAYIN | Hakan Fidan: Bahçeli ülkenin menfaati için siyasi bir risk aldı; savaştaki askerin ortaya koyduğu fedakarlıkla eş değer! TIKLAYIN | Bakırhan, Erdoğan’a seslendi: Öcalan çağrı yapacak ama silah bırakanlar ne yapacak, nereye gidecek, ailesine kavuşacak mı? TIKLAYIN | Prof. Dr. Naci Görür, deprem riski bakımından Türkiye’nin en güvenli ilini açıkladı TIKLAYIN | Araştırma: Türkiye hangi ülkeyi en büyük tehdit olarak görüyor? TIKLAYIN | Son ankette CHP birinci parti çıktı; “Erdoğan, Yavaş ve İmamoğlu ile erken Cumhurbaşkanlığı seçimi” sorusunda çarpıcı sonuçlar TIKLAYIN | Dünyanın en yaşlı kadını 122 yaşında hayatını kaybetti |
More Stories
Kaçak kazı yapan 10 şüpheli yakalandı
Kapalıçarşı’da 9 milyar liralık kara para vurgunu: Firari kilit isim her yerde aranıyor
Kocaeli’de trafik rahatlayacak!