Fahriye KUTLAY ŞENYURT / MERSİN
2024 yılından umutlu olduklarını belirten Mersin iş dünyası temsilcileri, üretime dayalı büyümenin koşullarının sağlanarak, yüksek enflasyon ortamından çıkılarak, enerji, doğalgaz başta olmak üzere sanayide üretim maliyetlerinin makul seviyelere çekilerek ekonomide istikrarın sağlanacağı görüşünde. Mersin’de; yerleşmiş iç ve dış ticaret kültürünün mevcut olduğunu, limanı, serbest bölgesi, organize sanayi bölgesi, gümrüklü antrepolar gibi çok çeşitli lojistik olanaklarının da yer aldığına dikkat çeken Mersin iş dünyası temsilcileri ayrıca hükümetten, Uluslararası Çukurova Bölgesel Havalimanı, Mersin Ana Konteyner Limanı, Tarsus-Kazanlı Turizm Bölgesi, Çeşmeli-Kızkalesi-Taşucu Otoyolu ve Lojistik Merkez projelerine yönelik somut adımların atılmasını istedi.
“Tarıma dayalı üretim planlaması gözden geçirilmeli”
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır
Türkiye için tarım ve gıdanın ulusal bir güvenlik meselesi olduğunu ve ürettiğini ihracata entegre etmesi gerektiğini söyleyen Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, “Tarım cenneti olan ülkemizin tarımda sıkıntı çekmesi ve tarımla uğraşan insanların bundan para kazanamaması kabul edilemez. Yeniden tarımsal üretim planlamasıyla ilgili çalışmalar yapılıyor, bu sevindiricidir. Ancak yetmez. Acilen, yeni nesil bir Devlet Planlama Teşkilatı ihya edilmelidir. Çünkü ülkemiz ekonomisinin en temel sorunlarının başında plansızlık ve buna bağlı verimsizlik gelmektedir” dedi. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltması için alternatif enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiğini ve özel sektörde girişimciliği desteklemek zorunda olduğunu da kaydeden Çakır, “Tüm bunların üst çatısı olan ve yapısal sorunlarımızın başında gelen; bilimsel eğitim, uygulamaya dayanan gerçekçi bir mesleki eğitim, yüksek teknolojili, yenilikçi bir ekonomiye geçiş, siyasi istikrar ve evrensel hukukun güçlendirildiği bir demokrasi Türkiye’yi hedeflerine ulaştıracak en önemli konulardır” diye konuştu. Mersin iş dünyasının 2024 yılında makro anlamda istikrarın ve güvenin tesis edilmesini beklediği bilgisini veren Çakır, “Ekonomide, siyasette, demokraside, hukukta, eğitimde, bizi gelişmiş dünyanın bir parçası yapacak olan tüm evrensel değerlerde yakalanacak istikrar ve topluma bu anlamda verilecek güven doğrudan ekonomiye yansıyacaktır. MTSO olarak projelerimizde; her alanda yeşil dönüşüm, dijital ekonomiye geçiş, yüksek teknolojili üretim, Ar-Ge, yenilikçilik, verimlilik, kümelenme ve uygulamaya dayalı yeni nesil bir mesleki eğitim odak noktamız olacaktır” dedi.
“2024’ün kolay bir yıl olacağını düşünmüyorum”
Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak
Dünya konjonktürünün yanı sıra Türkiye’de uygulanan politikaların da sonucu olarak 2023 yılında yüksek enflasyon ve döviz kurunda yaşanan dalgalanmaların ekonomide sıkıntıları da beraberinde getirdiğini ifade eden Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası (Tarsus TSO) Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak, “Buradan da çıkış yolu için öngörülen, dövizin biraz baskı altında tutularak faiz yükseltme politikasıyla, Kur Korumalı Mevduat’taki (KKM) çözülme sağlanıyor ama uygulanan yeni vergi oranları, asgari ücretlerdeki artış, enerji maliyetleri, iş gücü maliyetleri, Kurumlar Vergisi’nin yüzde 20’den yüzde 25’e çıkmasıyla vergi yükü iş dünyasında ciddi bir sıkıntı yaratıyor. Şu an bu sıkıntılar çok kısa vadede çözülecek gibi görünmüyor. Bunun için en az bir yıla ihtiyacımız var. 2024’ün kolay bir yıl olacağını düşünmüyorum ama yine de Türkiye bu krizlere alışık. Hepimiz bunun daha önce de benzerlerini yaşadık, moral bozmayacağız. Umutla çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Türkiye’nin üretim ile ayağa kalkacağına vurgu yapan Koçak, “Biz üreterek bir yere gelebiliriz, ancak üretip ihraç ederken de belli destekleri almamız gerekiyor. Zaten bu yönde de bir çalışma konuşuluyor. İhracatta daha düşük faizli krediler sağlanıyor. Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) artırılması gerekiyor. Yani yüzde 50 ila yüzde 60 faizlerle, maalesef yatırım yapacak iş insanı sayısı bir anda yarıya düştü. Yatırım kredilerin bir an önce devreye koyulup uygun faizlerle bu çarkı devam ettirmemiz gerekiyor” açıklamalarında bulundu.
“Mersin’de sıçrama yaratacak projeler hızlanmalı”
Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö. Abdullah Özdemir
Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, 2024 yılında öncelikli temennilerinin, iş dünyası için istikrar kazandırıcı adımların atılmaya devam etmesini ve böylece ekonomik açıdan öngörülebilirliğin güçlenmesini amaçladıklarını belirtti. Türkiye’nin bir taraftan yüksek enflasyon ile mücadele ederken, diğer taraftan ekonomik aktivitenin sağlıklı olarak sürmesine yönelik politikaların uygulandığını vurgulayan Özdemir, “Bu sürece katkı sağlamak amacıyla ülkemizin tüm bileşenleri ile istişare içerisinde üretmeye, yatırım yapmaya, ihraç etmeye ve istihdam sağlamaya devam etmek öncelikli görevimizdir. Mersin açısından ise, ilimizde yerleşmiş bir iç ve dış ticaret kültürü mevcut. Limanı, serbest bölgesi, organize sanayi bölgesi, gümrüklü antrepolar, çok çeşitli lojistik imkanlar ve olanaklar var. Mersin ekonomisinde sıçrama yaratacak Uluslararası Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın planlandığı şekilde hizmete girmesi, Mersin Ana Konteyner Limanı, Tarsus-Kazanlı Turizm Bölgesi, Çeşmeli-Kızkalesi-Taşucu Otoyolu ve Lojistik Merkez projelerine yönelik 2024 yılında artık somut adımların atılmasını arzu ediyorum. Ülkemiz ve ilimiz başta ekonomi olmak üzere sosyal, beşeri, kültürel, turistik, sportif her alanda daha da geliştiği, kalkındığı, birlik ve beraberlik ruhunun hüküm sürdüğü bir yıl diliyorum” dedi.
“Döviz kurlarının istikrarının korunmasını temenni ediyorum”
Tarsus Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Teke
Tarsus Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Teke, özellikle tarım ve tarıma dayalı sanayide yaşanan zorlukların, artan üretime rağmen fiyatı artmayan ürünlerin, dış pazar kaygısı ile zor bir sürecin içerisine girildiğini söyledi. 2024 yılı için temennilerinin ise, ticarette yaşanılan sorunlara yenilikçi ekonomist yaklaşımların geliştirilmesi olduğunu kaydetti. Döviz kurlarının yükselişinin ihracatçılar açısından etkili olmasına rağmen, ürettikleri ürünleri dış pazara satmakta yaşadıkları sorunlar yüzünden istenilen ticari ivmeye ulaşılmadığına vurgu yapan Teke, “2024 yılında döviz kurlarının enflasyona oranla istikrarını korumasını şu açıdan temenni ediyorum; dolara yönelişin yerine, yatırıma yönelmenin, üretimin artması, üreticimizin de kazanması noktasında değerlendiriyorum. 2023 yılında narenciyede yaşanan sorunların 2024 yılına sirayet etmeyeceğini öngörüyorum. Umarım, 2024 bahar sezonunda turfanda, sert çekirdekli meyvelerimiz ve kaliteli üretimimiz ihracata yansır. Türkiye ekonomisi bugüne kadar birçok badire atlattı, çok zor dönemlerin üstesinden güç birliğiyle gelmeyi başardık. Her zaman olduğu gibi bu dönemi de hep birlikte aşacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“Savunmaya yatırım yapan firmaları destekleyeceğiz”
MTOSB Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli
756 hektar alan üzerine kurulu, 25 bin kişinin istihdam edildiği Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin (MTOSB) her geçen gün büyümeye, istihdama, üretime ve ekonomiye katkı sağlamaya devam ettiğini ifade eden MTOSB Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli, Mersin’in önemli firmalarının yer aldığı, üretim ve istihdam alanları konusunda kentin en önemli kuruluşlarından olan MTOSB’nin yatırımlarla büyümeye devam ettiğini söyledi. Tekli, kurulduğu günden bu yana her yıl büyüme odaklı çalışmalarını sürdüren, üreten ve eğiten çizgisi ile Türkiye’de örnekle gösterilen MTOSB’nin, 2024 yılında istihdam sayısını ve üretim alanlarını artırmayı hedeflediğini belirtti. Tekli, “Toplamda 756 hektar alan üzerindeki 3 bölgede endüstriyel üretimin yapıldığı MTOSB’de yeni ilave alan çalışmaları sürüyor. Mevcutta 25 bin kişiye istihdam sağlayan MTOSB, 2024 yılında 4. Bölgenin faaliyete başlaması ile birlikte 6 bin kişiye ek istihdam sağlayarak toplam istihdam sayısını 31 bine çıkartmayı hedefliyoruz. Bu yatırımlardan sonra en geç 2 yıl içerisinde 5. Bölge’nin de hayata geçmesi ile birlikte MTOSB’de istihdam edilen kişi sayısının 50 bin seviyesinde olmasını bekliyoruz. Mersin Limanı’nın genişlemesiyle oluşacak 1 milyon TEU kapasiteli yeni alan sanayicilerimizin yurtdışı operasyonlarını daha kolay yönetmesine lojistik imkan yaratacak. Ayrıca bölgemizde oluşturacağımız yeni gümrüklü geçici depolama alanı ve elleçleme alanları ile sanayicilerimize lojistik destek imkanı sunacağız. 2024 yılı içerisinde bölgemizde savunma sanayi atölyeleri kurarak savunma sanayi alanında yatırım yapan firmalarımızı desteklemek istiyoruz” diye belirtti.
“İstikrarlı, planlı ve üretime dayalı büyüme hedeflenmeli”
TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı ve OSBÜK Yönetim Kurulu Üyesi Gül Akyürek Balta
“Çukurova ve Mersin olarak tarımdan sanayiye, turizmden lojistiğe ülkemize çok daha fazla katkı sağlayabilecek sektörel çeşitliliğe sahibiz” diye konuşan Mersin- Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Yönetim Kurulu Üyesi Gül Akyürek Balta, bu avantajı mevcut durumun çok daha üzerine çıkarmanın mümkün olduğunu söyledi. İhracata dayalı bir ekonominin olması için Mersin’in lojistik konusundaki eksiklerinin bir an önce tamamlanmasını istediklerine dikkat çeken Gül Akyürek Balta, 2024 yılında beklentilerinin öncelikle Uluslararası Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın açılması ve Çeşmeli Otoyolu’nun Taşucu’na bağlanması olduğunu kaydetti. Mersin Ana Konteyner Limanı’nın yapılmasının da bölge ticareti için acil olan konulardan birisi olduğunu belirten Gül Akyürek Balta konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ekonomi yönetiminden beklentimiz; istikrarlı, planlı ve üretime dayalı büyümenin koşullarını sağlayacak politikaların üretilmesi ve uygulanmasıdır. Yüksek enflasyon ortamından çıkılması, enerji, doğalgaz başta olmak üzere sanayide üretim maliyetlerinin makul seviyelere çekilmesi çözüm bekleyen konularımız arasında yer alıyor. Sermaye ve yetişmiş işgücünün ülke içerisinde kalması da 2024 yılı için ekonomi gündeminin öncelikleri içerisinde olmalı. Bilindiği gibi Orta Vadeli Program (OVP) ve On İkinci Kalkınma Planı; makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmeyi, yüksek katma değerli üretimi teşvik etmeyi, yeşil ve dijital dönüşüm odağıyla verimlilik ve ihracat artışı yoluyla büyümeyi, cari işlemler dengesinde kalıcı iyileşme sağlamayı, enflasyonu orta vadede tek haneye düşürmeyi, iş ve yatırım ortamını iyileştirmeyi, mali disiplini korumayı esas alan politika zeminini oluşturmayı amaçlıyor. Dolayısıyla, 2024-2026 dönemi için hazırlanan OVP ve 2024-2028 dönemini kapsayan On İkinci Kalkınma Planı’na göre ilerlenmesi durumunda beklentilerimiz karşılık bulacaktır.”
“Liman’daki sorunların hafiflemesini umuyorum”
Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu
Pandemi sürecinde artan talebe bağlı olarak verilen yeni gemi siparişlerinin yarattığı kapasite fazlası ve bu durumun getireceği rekabet koşullarının 2024 yılında zorluk yaşatacağını söyleyen Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, arz talep dengesinin kısa vadede toparlanmasının mümkün olmadığını kaydetti. Süveyş Kanalı’ndaki güvenlik krizi ile Panama Kanalı’ndaki kısıtlamaların sektörün önündeki diğer zorlukların başında geldiğini belirten Lokmanoğlu, “Zira Kızıldeniz’de Husilerin ticaret gemilerine yönelik saldırıları nedeniyle konteyner hatlarının alternatif rotalar tercih etmesi, transit sürelerini ve maliyetleri artırdığı gibi navlunları da etkileyebilecektir. Benzer şekilde dünyanın en önemli su yollarından biri olan Panama Kanalı’nda kuraklık nedeniyle günlük gemi geçişlerinin kısıtlanması, gemi trafiğinde birikmelere neden olmakta ve şirketleri alternatif rotalar aramaya yöneltmektedir. Rota değişikliği ve varış sürelerinin uzaması bekleme ve yakıt maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır. Bunların yanı sıra inovasyon, teknolojik gelişmeler ve yeni çevresel düzenlemeler önümüzdeki süreçte de sektörümüzün gündeminde olmaya devam edecek başlıklardır. Kentimiz özelinde değerlendirme yapmak gerekirse, Mersin Deniz Ticaret Odası olarak inşasını üstlendiğimiz denizcilik fakültesinin 2024 yılı içinde bitirilmesi ile Mersin’in eğitim ve altyapı anlamında önemli bir eksiğinin giderilmiş olacağını değerlendiriyoruz. Öte yandan yıl boyunca etkilerini derinden hissettiğimiz Mersin Limanı’ndaki sıkışıklık sorununun süreç içerisinde hafiflemesini umuyoruz” dedi.